Türk Kolon ve Rektum Hastalıkları Cerrahi Derneği’nin Genel Sekreteri görevini yürüten Prof. Dr. Oktar Asoğlu, Liv Hospital Genel Cerrahi Bölümü’ndeki yoğun çalışmalarına ek olarak hastanenin Tıbbi Direktörü olarak görev yapıyor. Sindirim sistemleri kanserleri ve robotik cerrahi konusunda uzman olan Prof. Dr. Oktar Asoğlu ile kanseri ve robotik cerrahiyi konuştuk.
Prof. Dr. Oktar Asoğlu, Türkiye’de sindirim sistemleri kanseri tedavisi denince akla gelen ilk isimlerden biri. 1996 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzman doktor olan aynı yıl İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen kurslara katılarak gastrointestinal endoskopi ve cerrahi laparoskopi sertifikalarını alan Asoğlu’nun, terörün en yoğun yaşandığı dönemde, vatani hizmetini tamamlamak için gittiği Van Askeri Hastanesi’nde 500 ateşli silah ile yaralanma vakasını başarıyla ameliyat ederek ödüle layık görülmesi, kariyerinin en önemli dönüm noktalarından biri.
Kanser insanda umutsuzluk yaratıyor mu?
İnsanlar kansere yakalandıklarını öğrendiklerinde ilk olarak ‘Neden ben?’ diyorlar. Ciddi bir psikolojik boşlukla karşımıza çıkıyorlar. Oysa kanser tedavi edilebilen bir hastalık. Cerrahi, radyoterapi, medikal onkoloji, radyoloji, patoloji ve özel gen tedavileriyle birlikte kocaman bir takımla beraber çalışınca başarı geliyor. Sonuçlar iyi oluyor ve kesinlikle umutsuz olacak bir durum yok. Biz ülke olarak kanser tedavisinde dünyada iyi bir yere geldik. Sonuçlarımızı uluslararası dergilerde gururla yayınlayabilecek bir seviyedeyiz. Artık olgu sunumları yerine, belirli bir tedavi yöntemini uyguladığımız 200-300 vakalık bir seriyi dünya sonuçları ile kıyaslıyoruz. Bu takım oyunu, altyapı, ciddi hasta takibi gerektirmesi nedeniyle, bireysel bir başarıyı değil, kurumsal başarıyı gerektirdiğinden çok anlamlı.
Robotik cerrahide de çok önemli bir isim olarak anılıyorsunuz… Ama laparoskopi de uzmanlığınız arasında… Sizin laparoskopiyle ilgili tecrübeniz nedir?
On yıldır sadece sindirim sistemi kanserlerinin cerrahi tedavisi ile uğraşıyorum. Çok sayıda laparoskopik kalın bağırsak, rektum kanseri ve mide kanseri tedavileri gerçekleştirdim. Sonuçlarımı uluslararası dergilerde yayımladım. Bu konuda dünyayla eşit, hatta pek çok merkezden daha iyi sonuçlara sahibiz. Bunu da gerek yurt dışı konuşmalarına davet edilerek, gerekse de uluslararası makalelerimizle ifade ediyoruz. Dünyadaki yerimizin, gelişmiş ülkelerden zaman zaman daha iyi olduğunu gururla söyleyebilirim.
Robotik cerrahinin avantajları neler?
Laparoskopik cerrahinin çok daha gelişmiş bir teknolojisi. Temelde aynı konsept üzerine kurgulu. Laparoskopi çubuklarla ameliyat yapma üzerine kurgulanmış iken, robot yönteminde elinizi karın içine sokmanızı sağlaması ve üç elinizin olması en büyük avantajı. Ancak bir ileri teknolojik cihaz. Her iki tekniğin de uygulanabilmesi için iyi bir eğitim ve altyapıya ihtiyaç duyuluyor. Ancak, robotik cerrahinin son derece karmaşık bir teknoloji olması nedeniyle dünyada da uygulama yapabilen hekim sayısı çok fazla değil.
Kalınbağırsak kanseri önlenebilir mi?
Kanser türleri arasında, akciğer ve meme kanserinden sonra en çok görülen kanser türüdür kalın bağırsak kanseri… Kolonoskopi yaptırıldığı zaman, polipler erken görülüp başarıyla tedavi edilebiliyor çünkü kolorektal kanserlerin yüzde 95’i poliplerden oluşur. Bu nedenle önlenebilir bir kanser türüdür. 50 yaşından sonra kadın-erkek mutlaka kolonoskopi yaptırmalı. Aile riski yoksa bu sizi 10 yıl korur!
Şu ana kadar kaç ameliyat yaptınız?
Binlerce ameliyat yaptım. Kanser cerrahisi üzerine yoğunlaşınca da, o alanda da çok hastam oldu.
İyi bir cerrah olmanın sırrı var mı?
Özgüveninizin yüksek olacak. Çok iyi kurumlarda yetişmiş olacaksınız. Ustalarınız çok iyi olacak. Özellikle yurtdışı tecrübeleri ile harmanlanmış olacaksınız. El beceriniz, el- göz uyumunuz iyi olmalı.
Bir cerrah için ameliyata girmek her seferinde bir heyecan mıdır?
Cerrahlar her seferinde en mükemmelini yapma zorunluluğuyla girer ameliyata, o yüzden streslidir. ‘Bu da bu kadar oldu, böyle kapatayım’ diyemezsiniz. Ben kanser cerrahisiyle uğraştığım için, kapıda bekleyen kişinin ben olduğumu, ameliyat ettiğim kişinin annem, babam, kardeşim olduğunu düşünürüm hep.
Laparoskopik mi, robotik mi? Sindirim sistemi kanserlerinde laparoskopi uygulayacak cerrah nasıl olmalı? Her cerrah bu ameliyatı rahatlıkla yapabilir mi?
Amerika’da bile, kalın bağırsak kanseri ile uğraşan kolorektal cerrahların yaklaşık yüzde 20’si, laparoskopik cerrahiyi uygulayabilir haldedir. Bunun için ciddi bir eğitimden geçmeleri ve belirli bir sayıda operasyon yapmış olmaları gerekmektedir. Örneğin bir cerrahın bir rektum kanseri ameliyatında açık cerrahiye eşit sonuçlar elde edebilmesi için 100 civarında laparoskopik ameliyat yapması gerekir. Bu sayı çok yüksek olduğu için bunu yapabilecek cerrahın konuyla ilgili yeterli eğitimden geçmesi ve laparoskopiye odaklanması önemlidir. Ayrıca elde edilen beceriyi sürekli uygulayarak koruyabilmelidir. Robotik cerrahi ise bir üst jenerasyon teknolojidir, sınırlı sayıda cerrah ve kurum uygulayabilmektedir.
Laparoskopik ya da robotik cerrahi önerilen hastalar nelere dikkat etmeli?
Hastalar öncelikli olarak bu yöntemi uygulayacak kişinin ve kurumun sonuçlarının ne olduğunu öğrenmeli. Önemli olan doğru tedavidir. Hastanın tüm olanakları gözden geçirilmeli, gerek hekim, gerekse de hasta özellikleri göz önüne alınarak en doğru tedavi yöntemi uygulanmalıdır. Sonuçta uygulamayı yapan cerrahın deneyimi hangi alanda kanıta dayalı olarak iyi ise bu açık, laparoskopik, veya robotik olabilir, hastaya onu önermelidir.
KANSERDEN KORUNMANIN YOLU VAR MI?
Akdeniz tipi beslenmeyi gerçekleştiren yani yüksek lifli gıdaları öğünlerinin içinde tutan toplumlarda, kalın bağırsak kanseri görülme sıklığı daha azdır. O nedenle fast-food tarzı beslenme yerine geleneksel beslenme ve hareketli bir yaşam tarzını benimsemek çok önemli.
KANSERDEN KORUNMAK İÇİN BESLENME FORMÜLÜ
Bize kanserden korunmak için bir beslenme formülü verir misiniz?
-Anneanne yemekleri: Batı tipi beslenme yerine, geleneksel yemeklere yani annenizin veya anneannenizin hazırladığı o güzel yemeklere geri dönün.
-Günde bir elma her derde deva ve kalın bağırsak kanserinden koruyucu bir meyvadır. Çünkü vücudun ihtiyacı olduğu günlük lif miktarını bir elmadan alabilirsiniz.
-Her gün açık havada yarım saat yürüyüş kalın bağırsak kanserinin yanı sıra ve kalbinizi de korur.
-Sigara ve tütün alışkanlıklarınızdan bir an önce kurtulmanız daha uzun yaşamanızı sağlayacaktır.
Prof. Dr. OKTAR ASOĞLU
2000 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzman doktor olarak çalışmaya başlayan, 2003 yılında, Mayo Klinik (Rochester / Minnesota, USA) Genel Cerrahi Bölümü’nde sindirim sistemi kanserleri ve laparoskopik cerrahi üzerine eğitim alan Prof. Dr. Oktar Asoğlu, 2004 yılında, eğitimine Memorial Sloan Kettering Cancer Center (New York, USA), Genel Cerrahi Bölümü’nde, özofagus, mide, kolorektal ve pankreas cerrahisi birimlerinde devam etti. 2005 yılında doçent, 2010 yılında profesör oldu.
2005 yılından itibaren spesifik olarak, sadece sindirim sistemi kanserlerinin (kolorektal ve mide kanseri yoğunlukta olarak) cerrahi tedavisi, özellikle de laparoskopik ve robotik yöntemle tedavisiyle uğraştı ve hala bu alanda çalışmalarını sürdürmektedir.
Kaynak: Şalom Gazetesi