Kemal BAHÇETEPE – 08.02.2021

 

Bizim hikayemiz aslında kasım ayında İstanbul’da yaptırdığımız check-up taraması sonrası ortaya çıktı. 63 yaşındaki babamın herhangi belirgin bir şikayeti yoktu. 2020 Mart ayında, koronavirüs pandemisiyle birlikte iş hayatına ara verdi ve evde biraz fazla zaman geçirdi. Çok oturduğu için o dönem bazı şikayetlerden yakındı. “Oturduğum zaman rahatsız oluyorum”, “Yatarken sol tarafımda ağrım var” gibi… Daha önceden de prostat şikayeti olduğu için yine prostat olabileceğini düşündük aslında ve ürolog muayenesi oldu. Prostat için bazı testler yapıldı ve PSA değeri sınırdaydı, bazı ilaçlar verildi. Prostat tedavisi sürürken kasım 2020’de check-up yaptırmak için hastaneye gittik.

Check-up sırasında ultrosan yapan doktor, bağırsak duvarında kalınlaşma olduğunu gördü. O gün babam ‘ben iyiyim, bir şeyim yok, doktor boşuna çok fazla ultrason ile baktı, haydi şimdi eve gidelim’ dedi. Ancak check-up doktorumuz iki gün sonra bizi aradı ve gaitada (dışkı) gizli kan çıktığını ve bağırsak duvarında kalınlaşma gördüklerini, vakit kaybetmeden kolonoskopi yapılması gerektiğini söyledi. Bu sırada babam yine ısrarla iyi olduğunu ve kolonoskopiye gerek olmadığını söyledi. Uzun iknalarımız sonrası kolonoskopi yaptırdık ve o gün aslında kolonoskopiyi yapan doktorumuz bizi bilgilendirdi. Sigmoid kolonda bir kitle gördüklerini ve kolonoskopi ile fazla ilerleyemediklerini, patoloji ye parça gönderdiklerini söyledi. Çok büyük ihtimalle ameliyat olması gerektiğini de o gün bize söyledi. Yaklaşık 10 gün sonra gelen patoloji raporunda kitlenin kanser hücresi olduğu netleşti ve hemen ardından vücudun başka yerinde sıçrama olup olmadığının anlaşılması üzerine PET çekilmesine karar verildi. PET çekilmesinin ardından başka bir yerde sıçrama olmadığı ortaya çıkınca biraz olsun rahatladık. Ama bir an önce ameliyat olmalıydı babam… Daha önceden tanıdığım, bu alanda çok başarılı işlere imza atan Prof. Dr. Oktar Asoğlu’na telefon ile ulaştım. Ancak burada bizi bekleyen başka bir sorun vardı. Babam hastalığı bilmiyordu ve bu sürece kadar halen çalışmaya devam ediyordu. Kendisine ameliyatı ve hastalığı nasıl söyleyeceğimizi bilmiyorduk, hatta babamı ikna etmek zordu… Oktar hoca ile konuştuğumda ‘yarın babanı getir, ben kendisi ile konuşurum, sen hiç merak etme’ dedi. İçim rahattı. Ertesi gün Oktar hocanın muayenesinin yolunu tuttuk. Muayene ortamına girdiğimizde Oktar hocanın güler yüzü, bizi rahatlatan tavırları ile aslında ne kadar doğru bir karar verip oraya gittiğimizi o an anlamıştık. Oktar hoca babamın tüm sonuçlarına baktı ve ailecek bizimle oturup olacakları anlatmaya başlattı. Sigmoid kolonda bir kitle olduğu, ameliyatla onun alınması gerektiğini ve sonrasında birkaç gün hastanede kalacağımızı vs. tüm detayları bize detaylıca, tüm açıklığı ile anlattı. Babam ikna olmuştu ve Oktar hocaya da müthiş güvenmişti. Oktar hoca “hemen yarın bu işi halledelim, hiç dert etmeyin” dedi. O gün hemen hastaneye giderek ameliyat işlemlerimizi başlattık. Her şey çok hızlı olmuştu Oktar hoca sayesinde…

Ameliyattan bir gün önce, kolonoskopi gibi bağırsak temizliği ilacı ile kan sulandırıcı iğne verildi. Bağırsak temizliğinin iyi yapılması ameliyat öncesi önemliydi çünkü. Bu işlemlerin ardından sabah saatlerinde babam ameliyat için hazırlandı ve ameliyata alındı. Birkaç saat süren laparoskopik ameliyatın ardından Oktar Hoca ameliyatın çok iyi geçtiğini ve kitlenin tamamen alındığını söyledi.

Ameliyat sonrası daha önceki hasta örneklerinden gördüğümüz ağrı, tuvalete çıkamama gibi şikayetleri biz yaşamadık. İlk gün çok hafif ağrısı oldu babamın, verilen ağrı kesicilerle ilk gecesini çok rahat geçirdi. Ertesi gün babamı yürüttüler ve beslenmeye de başladı. Gerçekten tahmin etmeyeceğimiz kadar hızlı bir toparlama sürecine girmişti babam. Ameliyat sonrası duyduğumuz ve korktuğumuz hiç bir komplikasyonu yaşamadı. Katı beslenmeye hemen başlanması, hemen yürümesi, ağrısının yok denecek kadar az olması hepimizi rahatlatmıştı. Oktar hocam hastanede kaldığımız 3 gün boyunca her gün gelip bizi bilgilendirdi ve taburcu olana kadar hep yanımızdaydı. Ameliyattan yaklaşık bir hafta sonra Oktar hoca babamı kontrole çağırdı. Gayet iyiydi babam artık.

Oktar hocanın iletişimi o kadar iyi ki ameliyat sonrası bizimle kurduğu iletişim, güler yüz babamın hiç ameliyat olmamış kadar rahat olmasını sağladı. Şimdi 6 ay adjuvan kemoterapi yani koruyucu kemoterapi tedavisi görüyor ve ameliyat patolojisi sonucunu gören onkologların hepsi ameliyatın çok başarılı yapıldığını söyledi. Oktar hoca tüm bu süreçte halen yanımızda. Kendisine ne kadar teşekkür etsek az. Alanında çok iyi bir doktor ama en en önemlisi çok iyi bir insan… İyi ki varsınız hocam…

Sibel BAHÇETEPE