Lerzan TUNCALI

“Geçirmiş olduğum iki büyük ameliyat, 8 aylık bir kemoterapi sürecinden sonra gittiğim doktor kontrolünde hastalığımın nüksettiğini öğrendiğim gün… Kurtulamamıştım… Hâlbuki her şey yolunda gitmişti 4. Evreydim, karaciğerimde metastazlarım vardı ama kemoterapi de ameliyatlarımda işe yaramıştı, neden bitmedi. Doktorumun dediğine göre artık kurtulamayacaktım kemoterapi işe yaramayacaktı ve ameliyat tavsiye etmiyordu 3 ay iyi olacağımı 6. Ayın sonunda da öleceğimi söyledi. Ama ben çok iyiydim sorsanız hasta bile değildim. O an soğuk bir el hissettim sanki omzumda evimin yolunu unuttum. Kimi arayacağımı bilemedim…

Tedavi olduğum hastanede pet çekimlerini yapan teknisyen ile karşılaştım hastaneden çıkarken, tedavimin nasıl devam edeceğini sordu ben de doktorumun söylediklerini söyledim. Ölecekmişim dedim. Halime acısa ağlayacaktım ama o güldü. Bir doktor var dedi Oktar Asoğlu pet için hastaları geliyor bana, kendisini tanımıyorum ama hastalarını biliyorum inanılmaz aşama kaydediyorlar, iyileşiyorlar hemen oraya git. Şimdi düşünüyorum da gerçekten kimse karşımıza tesadüfen çıkmıyor.

Umutsuzdum, daha önce bu hastalığın neden bana geldiğini hiç sorgulamamıştım ama şimdi farklıydı yenilmiştim nerede hata yaptım, neden iyileşemedim kafamda bir sürü soru vardı. Hastaneden çıkıp kliniğe gitmem 15 dakika sürdü ama sanki ben saatlerce yol gitmiştim, korkuyordum öleceğimi bir kez daha duymak istemiyordum. Klinikte bir süre bekledim bu arada Oktar Hoca, Cem Hoca ve Kürşat Hoca dosyamı inceliyorlardı. Nihayet görüşme vakti geldi… Ömrümde hiç bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum küçük bir kız çocuğuydum sanki. Ölecekmişim dedim Oktar Hoca neden dedi hastayım dedim iyileşmeyeceğim. Üzgünüm, benim için de bunu söylemek çok zor, çok gençsin ama elden ne gelir bunları söylemesini bekliyordum. Öyle bir şey yok sana yardım edeceğiz dedi yalnız değilsin seni bırakmayacağız! Ameliyat olamazmışım dedim, Kürşat hoca ben seni ameliyat ederim Karaciğerini inceledim olacak dedi. Ameliyat olsam da tekrar nüksedecekmiş bitmeyecekmiş dedim, Cem Hoca kızdı o zaman dedi tekrar ameliyat ederiz iyileşene kadar seni ameliyat ederiz.

Yaklaşık bir buçuk yıldır tedavi oluyorum çok fazla doktor tanıdım. Öğrendim ki doktorluk sadece tıp okumakla olmuyor. İçinde zerre insan sevgisi kalmamış doktorlarla tanıştım, çıkarlarını bir hayatın önünde tutan hastane çalışanları gördüm. Maalesef bu hastalık sizi herkese muhtaç ediyor. Sadece hastalıkla değil doğru bilgileri, tedaviyi ve doktorları bulmak için de mücadele etmek zorundasınız. Benim aylar önce omzumda hissettiğim o buz gibi el Oktar hocanın şefkatli eline dönüştü ben çok şanslıyım ki Oktar Hoca, Cem Hoca ve Kürşat Hoca ile karşılaştım.

Keşke daha güzel ifade edebilsem, keşke bire bir yazabilsem hissettiklerimi anca bu kadar becerebildim. Hala tedavim devam ediyor kendimi çok iyi hissediyorum umutluyum iyileşebileceğimi hissediyorum bana bu direnme gücünü onlarla bağ kurmama izin veren doktorlarım verdi. Bilirsiniz ki çoğu doktor hastalarıyla bağ kurmaz.

Ben Oktar Hoca ve ekibi ile taşıp ta iyileşme umudu kazanmayacak hasta olacağını düşünmüyorum. Eğer size iyi olacaksın diyorlarsa iyi olacaksınızdır. Kendinizi önce Allaha sonra Oktar Hoca ve ekibine bırakın ve sadece iyileşmeye odaklanın. Bu mektubu aslında Oktar Hocama yazacaktım ama O zaten bunların hepsini biliyor. Oktar Hocam “”kendi tabiri ile bu küçük kız çocuğunun”” çok geveze olduğunu da biliyor. Çok yazdım, çok uzun tuttum kendim okurken bile yoruldum ama inşallah başka hastalara umut olurum.

Oktar hocam size minnettarım, sizinle birlikte Cem Hocam, Kürşat Hocam, Zuhal Hanım, Emre Bey ve Boğaziçi Klinik Bilimler Akademisi çalışanlarına çok teşekkür ederim.
Benim hikâyem de inşallah mutlu son ile bitecek.”